Öncelikle başlığın çok iddialı olduğunun farkındayım. Hem izlediğinize pişman olmayacağınız hem de öneri olarak sunacağım bir liste olduğu için beklentiniz de muhtemelen yüksek olacak. Peki bu makaleyi hazırlarken kendime güveniyor muyum? Kesinlikle. Çünkü yıllardır korku filmlerine merak salmış, internette korku filmleriyle ilgili yapılan kullanıcı yorumlarından da yola çıkarak ‘iyi bir korku filmi nasıl olmalı?’ sorusuna biraz da olsa cevap bulabildiğimi düşünüyorum. Bunun teknik olarak açıklamasını elbette yapamam çünkü ben bir film eleştirmeni değilim 🤓. Sadece korku filmi arayışında olan kişilere ‘ne filmmiş ama’ dedirtmeyi hedeflediğim filmler önereceğim.
Korku Filmi Önerileri
Malignant
- IMDb: 6,3
Korku filmlerinde yaratıklar, yıllardır benzer konseptlerle karşımıza çıkmıştır. Bir kurbanın karanlık bir ortamda saklanıp yaratığın yavaş adımlarla onu bulmaya çalıştığı sahneleri çok görmüşüzdür. Malignant’ta da bir yaratık göreceksiniz fakat bu yaratık, tüm klişeleri ortadan kaldıran bir yapıyla karşınıza çıkacak.
Filmdeki ana karakter, en başından beri hikayenin merkezinde yer alıyor. Sizse filmi izledikçe bunun farkına varıyorsunuz. Açıkçası sonu tahmin edilebilen bir korku filmi izlemeyeli uzun zaman olmuştu.
Malignant, sığ korku filmleri arasında bir ışık gibi doğan hikayesiyle izlenmeyi fazlasıyla hak ediyor. Korku ve gizem türünün bir arada harmanlandığı filmi ilk fırsatta izlemenizi tavsiye ederim.
The Night House
- IMDb: 6,5
Korku filmlerinde hikaye kadar ambiyans da izleyiciyi etkiler. The Night House, baştan sona kasvetli yapısıyla son zamanlarda izlediğim en sağlam korku – gerilim filmlerinden bir tanesidir.
Beth, kocası intihar etmiş bir lise öğretmenidir. Eşinin ölümünden sonra mental olarak büyük sıkıntılar yaşayan Beth, kocasını toprağa verdikten sonra o’nun inşa ettiği ormandaki evlerine geri döner. Eşinden kalan eşyalara baktığı sırada bir fotoğraf görür ve fotoğraftaki kişinin izini sürer. İstediğini elde eder fakat edindiği bu bilgi, farklı bir hikayenin daha var olduğu gerçeğini ortaya çıkarır.
Filmdeki bazı sahnelerin orijinalliği, bir korku-gerilim türü filmine göre oldukça etkileyiciydi. The Night House, film koleksiyonunuza eklediğinize pişman olmayacağınızı düşündüğüm yapımlardan bir tanesi.
Martyrs
- IMDb: 7,1
Filmin senaristi Pascal Laugier, Martyrs filmini listemizde yer alan Hostel’den esinlenerek yazdığını açıklamıştır. Acıyı farklı bir şekilde tanımlamak için bu filmi kaleme aldığını belirten Laugier’in bu konuda oldukça başarılı olduğunu söylemeliyim. Zira Martyrs, çok sert sahnelerin yer aldığı, intikam duygusunu derinlerde yaşatan bir film.
Korkunç bir kaçırma ve uzun süreli işkencelerin üstünden on beş yıl geçtikten sonra sonra Lucie, kendisine işkence eden aileden intikam almak için bir plan yapar. Bunun için kendisi gibi ‘ruhu yaralı’ olan Anna’dan yardım ister. Lucie ve Anna, birlikte bir hareket ederler fakat sonunda anlatılamayacak kadar aşağılık bir gizli örgütün yalnızca görünen kısmını keşfettiklerini anlarlar.
2008 yapımı Martyrs, bu zamana kadar 4-5 kez izlediğim nadir korku filmleri arasındadır. Eğer izlemediyseniz, ilk fırsatta bu filmi izlemeye koyulmalısınız.
[Rec]
- IMDb: 7,4
Milyonlarca dolar paralar harcanmış olsa da hayal kırıklığı yaşatmış pek çok film izlemişsinizdir. Her ne kadar sahnelerinden kalite aksa da olay örgüsü ve klişeliği yüzünden ‘keşke izlemeseydim’ dediğiniz filmler illa ki olmuştur. [Rec], başrolde bir kameramanla televizyon muhabirinin olduğu 1 saat 18 dakikalık bir korku filmi şölenidir.
[Rec], beyaz perdeye girdiği 2007 yılından sonraki birçok filme de ilham kaynağı olmuştur. Birçok yapımcı ve senarist, ‘demek ki bir kamerayla da korku filmi yapılabiliyormuş’ diyerek benzer yapıda filmler üretmeye başladı. Dolayısıyla [Rec], korku film türleri arasında bir dönemi başlatan yapımların başında gelir.
Konusundan bahsedecek olursak, muhabir Angela Vidal ve kameramanı Pablo, “Sen uyurken” adlı bir belgesel çekerler. Daha sonra bu ikili, acil durum çalışanlarıyla birlikte karanlık bir apartman binasına doğru yola koyulurlar. Vardıklarında ise apartman sakinlerini lobide toplanmış halde bulurlar. Bu sırada üst kattan çığlık sesleri gelmektedir. İki polisle üst kata çıkan Angela ve Pablo, burada yaşlı bir kadın görürler. Yaşlı kadın, bir anda polislere saldırmaya başlar. Binadaki gizem yalnızca bu kadınla sınırlı kalmayacaktır.
Quarantine
- IMDb: 5,9
Quarantine, [Rec] filmini izledikten sonra ‘keşke benzer bir film daha olsaydı’ diyenlerin imdadına yetişecek bir film. Yukarıda [Rec] filmini överken, korku filmlerinde bir dönemi başlattığını söylemiştik. Quarantine’i o dönemi başlatan ilk yapım olarak tanımlamak yanlış olmaz.
Tıpkı [Rec]’teki gibi bir kameraman ve muhabir, itfaiye ekibiyle birlikte çığlıkların yükseldiği bir binaya girerler. Polislerin de bulunduğu binada bir kadının enfekte olduğu öğrenilir. Binadaki diğer sakinlerden bazıları da vahşice bir saldırıya uğrarlar. Sonunda bina karantinaya alınır fakat yaşanan korku dolu anların ardı arkası kesilmez.
Kasvetli yapısıyla Quarantine, izleyenleri derinden etkileyecek korku filmleri arasındadır. 1 saat 29 dakika süren yapım, ideal süresiyle de izleyicileri boğmuyor.
Paranormal Activity
- IMDb: 6,3
Ruhani varlıklarla korkutma, korku filmi senaristlerinin sık sık başvurduğu klişelerdendir. Paranormal Activity de benzer varlıkların olduğu var fakat asla klişe yakıştırmasını hak etmeyen bir korku filmidir. Oldukça popüler bir filmdir, üstelik ilk filmin başarısının ardından seri olarak beyaz perdeye gelmeye devam etmiştir.
Genç bir çift olan Katie ve Micah, yeni bir eve taşınırlar. Micah ise hayatlarını bir kamera ile kaydeder. Katie, gece yaşadığı bazı garip olaylardan sonra küçük bir çocukken odasında hayaletimsi bir varlığın yaşadığını itiraf eder. Sonrasında ise bu varlığın yeni taşındıkları eve kadar takip etmiş olabileceğinden endişe eder. Micah ise fazlasıyla şüpheci bir insandır ve gece boyunca herhangi bir olayın yaşanması ihtimaline karşılık yatak odasına kamera kurar. Birkaç gün sonra da yatak odasının kapısının hareket ettiğini görürler.
Paranormal Activity için ‘yerinden zıplatan türden korku filmi’ yakıştırması yapmamız asla yanlış olmaz. Filmi izlediğiniz yer de karanlık ve kasvetliyse, Paranormal Activity’i çok daha yoğun hislerle izleyeceğinizden emin olabilirsiniz.
The Faculty
- IMDb: 6,5
The Faculty, 1998 yılı yapımı olsa da korku – gerilim türü severlerin es geçmemesi gereken bir yapımlardandır. Filmde çok tanıdık bir sima olan Elijah Wood’u da göreceksiniz. Kendisi, bu filmden birkaç yıl sonra Yüzüklerin Efendisi film serisiyle tüm dünyanın tanıdığı bir şöhrete kavuşmuştur.
Film, ABD’nin Ohio eyaletindeki küçük bir kasabada bulunan lisede geçiyor. Lisedeki öğretmenler, birden farklı davranmaya başlarlar. Casey ve Delilah adlı iki öğrenci, öğretmenler odasındaki bir dolaba saklanmak zorunda kaldıklarında şok edici bir olayla karşılaşırlar. Bir hemşirenin boğularak öldüğüne şahit olan öğrenciler, daha sonra hemşireyi canlı bir şekilde görürler. Daha sonra öğrenciler, öğretmenlerinin kendilerini kurban haline getirmeye niyetli uzaylılar olduğundan şüphelenmeye başlarlar.
The Faculty, 90’lı yıllardan olup da listeye almaya değer gördüğüm ender filmlerdendir.
Hostel
- IMDb: 5,9
Oldukça sert sahnelere sahip, izlerken korkuyu ve gerilimi iliklerinize kadar yaşatacak filmler arasındadır. Hatta bazı sahnelerde ekrana bakma konusunda zorluk dahi yaşayabilirsiniz. Bununla birlikte filmde fazlasıyla açık birkaç cinsellik barındıran sahnenin olduğunu da belirtelim.
Hostel, iki Amerikalı sırt çantalı gezgin ve İzlanda’dan bir arkadaşın Avrupa’yı dolaşarak bir maceraya atılmasını konu alır. Amsterdam’a geldiklerinde bazı kadınların fotoğraflarını gösteren Alex isimli biriyle tanışırlar. Alex, üç gezgine Slovakya’nın Bratislava kentinde kadınlarla dolu bir oteli ziyaret etmelerini önerir. Bu teklifi kabul eden gençler, sadist bir gruba satıldıklarını öğrenirler ve rüyaları en kötü kabusları olur.
2005 yapımı bu filmin ardından 2007 ve 2011 yıllarında iki devam filmi daha gelmiştir.
Hush
- IMDb: 6,6
Hush, özgün hikayesiyle bir kez izlediğinizde akıllarda kalacak türden bir film. Hikaye, sağır ve dilsiz bir yazarın yalnız bir hayat yaşamak için ormana çekilmesiyle başlıyor. Evin penceresinde maskeli bir katilin belirmesinin ardından yazar artık hayatta kalmak için mücadele etmelidir.
Işıklandırma, sinematografi, oyunculuk ve yönetmenlik olarak etkileneceğinizi düşündüğüm filmle ilgili enteresan bir bilgi paylaşmak istiyorum. Ana karakter duyma engelli ve dilsiz olduğu için film, 15 dakikadan az diyalog içeriyor. Yani filmin bir saatten fazla süresi, tek bir kelime bile konuşulmadan geçiyor. Korku ve gerilimi had safhada yaşattığı için bu detayı fark etmeye fırsatınız dahi kalmayacak.
The Conjuring
- IMDb: 7,5
Konusu ruhani varlıkların etrafında örülmüş çoğu korku filmi, klişeden öteye gidemediği için genelde beğenilmezler. Fakat bu durum, The Conjuring için asla geçerli değil. İlk film o kadar başarılı hasılat elde etti ki (dünya genelinde 320 milyon dolar), serisinin de gelmesi kaçınılmazdı. Nitekim söylediğimiz gibi de oldu ve ardından iki film daha geldi.
Filmin konusundan bahsedecek olursak, Carolyn ve Roger Perron çifti, 5 kızlarıyla birlikte Rhode Island’daki eski bir çiftlik evine taşınırlar. Aile üyeleri, girişi kalaslarla kilitlenmiş gizli bir bodrum bulurlar ve sonrasında hayaletler tarafından rahatsız edilmeye başlarlar. Anne Carolyn, ünlü paranormal araştırmacılar Lorraine ve Ed Warren tanışıp kendilerinden yardım ister. Evi ziyaret eden Lorraine ve Ed, evin bir iblis tarafından ele geçirildiğini hissederler. Bu ikili, daha sonra evin bir cadı olan Bathsheba’ya ait olduğunu öğrenirler.
The Conjuring, bu zamana kadar hiç izlemediyseniz tüm seriyle birlikte izlemenizi tavsiye edebileceğim türden yapımlar arasındadır. İzlediğinize asla pişman olmayacağınızı düşünüyorum (umarım yanılmam 🙄).
You’re Next
- IMDb: 6,6
Slasher ve korku türünün bir arada harmanlandığı ender iyi filmlerden bir tanesidir. Slasher türündeki, yani bir psikopat bir katilin insanları takip ederek vahşice öldürdüğü filmler, genelde gerilimi ön plana çıkarırlar. Biraz da katilin kim olduğuna yönelik beyin fırtınası yaptırırlar. You’re Next’te ise bunların hepsi var, üzerine bir de korku türünü katın.
Aubrey ve Paul Davison, sekteye uğrayan aile bağlarını onarmak amacıyla evlilik yıldönümlerini aile üyeleriyle birlikte kutlamaya karar verirler. Fakat bu kutlamaya hiç beklemedikleri kişiler dahil olur; hayvan maskeleri takmış saldırganlar. Evin üyelerini kapana kıstırdıklarını düşünen saldırganlar, içlerinden bir tanesinin savaşmak konusunda ne kadar yetenekli olabileceğini hesaba katmazlar.
The Green Inferno
- IMDb: 5,3
Şimdiye kadarki IMDb puanı en düşük film olsa da The Green Inferno, bence aldığı puana bakmadan direkt olarak izlemeniz gerektiğini düşündüğüm filmlerden. Eğer bol kanlı ve uzuv koparmalı/kesmeli filmleri seviyorsanız, The Green Inferno beklentinizi fazlasıyla karşılayacak.
Yağmur ormanlarını kurtarmak için Amazon’a giden bir grup aktivistin uçağı ormana düşer. Kaza sonrası bazı yolcular ölür, bazıları ise hayatta kalır. Daha sonra bu kişiler, kendilerini kana susamış bir yamyam kabilesinin evinde mahsur kalmış halde bulacaklar. İçlerinden bazıları yamyamların türlü işkencelerine maruz kalırken, geriye kalan birkaç kişi buradan nasıl kurtulacaklarını hesaplarlar.
Sinematografi olarak bahsettiğimiz tüm filmlerden farklı olan The Green Inferno’yu izlerken tüylerinizin diken diken olduğunu fark edeceksiniz.
The Strangers
- IMDb: 6,2
Korku türünün yanında gerilimin filmi izlemeyi yarıda bırakmanıza sebep olabilecek kadar yoğun işlendiği bir filmdir. Hayaletler, doğa üstü olaylar olmadan bir film ne kadar korkutucu olabilecekse The Strangers işte o kadar korkutucu bir filmdir. Üstelik filmin yaşanmış bir olaydan esinlenerek yapılması, The Strangers’ı daha da ürkütücü bir hale getiriyor.
Başrolde güzel olduğu kadar başarılı oyuncu Liv Tyler’ın yer aldığı The Strangers, bir düğünden dönüp izole bir tatil evinde kalan çiftin yaşadığı ürkütücü olayları konu ediniyor. Çift evdeyken kapılarını tanımadıkları bir kadın çalar. Çiftin tanımadığı bir kadının burada olup olmadığını soran kadın, aradan zaman geçtikten sonra kapıyı tekrar çalar. Artık bu kapı çalmalar ürkütücü bir hal almaya başlar ve kimliği bilinmeyen 3 maskeli kişinin korku salan bir oyununun başlangıcı haline dönüşür.
Eğer Netflix üyeliğiniz varsa, filmi şuradaki bağlantıdan izleyebilirsiniz.
I Spit on Your Grave
- IMDb: 6,3
Bu film için ne söylenebilir ki… Cinsiyetiniz ne olursa olsun, kendinizi başroldeki kadının yerine bir an dahi koyduğunuzda çok farklı hislere kapılacaksınız. Aslında bir kadına daha aşağılıkça ne yapılabilir diye düşündüğümden filmi listeye eklemek istemedim fakat beni bundan alıkoyan da yine Jennifer (başroldeki kadın) oldu.
Yetenekli genç yazar Jennifer Hills, ilk romanı üzerinde çalışmak için iki aylığına göl kenarında izole bir kulübe kiralar. Sonrasında bölgede yaşayan üç kişinin toplu tecavüzüne ve şiddete maruz kalır. Bu iğrenç olayların ardından nehre atılan Jennifer, bu üç kişiden intikam almak için geri döner. İşte filmi listeye eklememe sebep olan detay da tam olarak bu. Zira Jennifer, yaşadıklarının ardından içinizin yağlarını eritecek türden bir intikam alır.
V/H/S
- IMDb: 5,8
V/H/S, suçlarını kasete kaydeden bir grup adamı konu edinen, tek bir ana hikayeyle birbirine bağlı korku bölümlerinin bir antolojisidir. Bir grup adamın bir eve girerek V/H/S kaseti çalmaları gerekiyor. Hırsızlar, eve girdiklerinde bir cesetle ve her biri bir öncekinden bağımsız, sonsuz bir şifreli görüntü kaynağı ile karşı karşıya kalırlar. Kasette gördükleri şeyler, kolay kolay üstesinden gelemeyecekleri türden görüntüler içeriyor.
Film fazlasıyla şiddet, cinsellik ve çıplaklık içeriyor. Filmi izlemeye başlamadan evvel bu detayları bilmeniz gerektiğini düşündüm.
Host
- IMDb: 6,5
Günümüzde pandemi ile birlikte videokonfreans platformları da popüler olmuştu. Bu çözümlerden bir tanesi de Zoom. Altı arkadaşın Zoom aracılığıyla seans düzenlemek için medyum tutması sonrası bazı gizemli olaylar yaşanmaya başlar.
Seans esnasında her bir arkadaşın evine kötü bir ruh musallat olur. İşin trajik kısmı ise her arkadaş, diğerinin evinde yaşananları canlı olarak görse de bir şey yapamaz. Doğa üstü varlıkların olduğu korku filmlerinden hoşlanıyorsanız, Host’u da beğeneceğinizden şüpheniz olmasın.
The Dark and the Wicked
- IMDb: 6,1
Listemizde yer alan The Strangers filminin yönetmeni olan Bryan Bertino’nun bir başka sağlam korku filminden daha bahsetmek istiyorum. İşleyişi ağır olsa da kendisine bağlayan filmler vardır ya, The Dark and the Wicked tam olarak böyle bir film.
Film, ölen babalarına bakmak ve çiftliğe yardım etmek için aile çiftliğine dönen iki kardeşin hikayesini anlatıyor. Tıpkı The Strangers filminde olduğu bu film de istenmeyen ziyaretçileri içeriyor ama bu sefer farklı bir şekilde. Atmosferi ve sinematografisiyle baştan iyi bir performansla karşılaşacağınız film, kütüphanenizde olmayı hak eden yapımlardan.
Haute Tension
- IMDb: 6,8
Korku filmi önerilerimi, bendeki yeri çok ayrı olan bir filmle sonlandıracağım. Tıpkı I Spit on Your Grave’de olduğu gibi başrolde kadınların olduğu korku filmleri, nedense bana duygu yoğunluğunu daha fazla yaşatıyor. Haute Tension da o filmler arasında yer alıyor.
Birbirlerinin en iyi arkadaşları olan Marie ve Alexia, hem huzurlu bir hafta sonu geçirme umuduyla hem de ders çalışmak için Alexia’nın ailesine ait tenha bir kulübeye giderler. Fakat sadist bir katil bölgede sinsi sinsi dolaşıp zevk için masum insanları kesip biçiyor. Çok geçmeden bu gizemli katil, gecenin köründe karanlık çiftlik evine girer ve kimseye acımadığı bir katliam başlatır. Marie saklanmaya çalışırken katil, Alexia’nın ailesini vahşice öldürür. Sonrasında Alexia’yı bağlayıp kaçırır fakat Marie onu takip eder ve arkadaşını kurtarmaya çalışır. Elbette bu hiç de kolay olmayacaktır.
İlgili Yazılar
İzlerken Gözünüzü Bir An Bile Kırpmayacağınız En İyi Gerilim Filmleri